Alzheimer'dan korunmak için Puzzle ve Bulmaca
Alzheimer, beyinde sinir hücrelerinin çalışmasını bozan protein birikiminin (plakların) neden olduğu bir hastalık olarak tanımlanıyor. Gerçek nedeni hâlâ bilinmiyor. Alzheimer birçok açıdan beynin kendine ait özel şeker hastalığı olarak tanımlanıyor. Hastalığın erken dönemlerinde dahi, beynin şekeri kullanma kabiliyetinde zayıflama olduğu biliniyor. İnsülin, şekeri beynin kandan alması için gerekli bir hormon.
Alzheimer'dan korunmak için Puzzle ve Bulmaca
Alzheimer, beyinde sinir hücrelerinin çalışmasını bozan protein birikiminin (plakların) neden olduğu bir hastalık olarak tanımlanıyor. Gerçek nedeni hâlâ bilinmiyor. Alzheimer birçok açıdan beynin kendine ait özel şeker hastalığı olarak tanımlanıyor. Hastalığın erken dönemlerinde dahi, beynin şekeri kullanma kabiliyetinde zayıflama olduğu biliniyor. İnsülin, şekeri beynin kandan alması için gerekli bir hormon. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi, Sağlıklı Yaşam Merkezi Direktörü, Dr. Özgür Şamilgil Alzheimer’da İnsülinin beyindeki etkisi yeterli olmadığında İnsülin direncinin geliştiğini ve aç kalan beyin hücrelerinin ölüme doğru gittiğini belirtiyor.
DİYABET İLE ALZHEİMER İLİŞKİSİ
Tip 2 diyabet hastaların Alzheimer riskinin yüzde 65 arttığı biliniyor. Obezitenin de beyin bilişsel fonksiyonları zayıflattığı, algılama bozukluğuna yol açtığı saptanmış durumda. Diyabet ile Alzheimer'ın birlikte görülmesinin aslında İnsülin direnci gelişmesine bağlı olduğunu düşündüren araştırma sonuçları giderek artıyor. Bu duruma yol açan en önemli etkenin saf şekerli, beyaz unlu, hazır katkılı gıdaların aşırı tüketilmesi ve hareketsiz yaşamın olduğu düşünülüyor. Son zamanlarda et, peynir ve balık gibi gıdaların bayatlamasını engellemek ve çekici renk kazandırmak için içlerine eklenen nitritlerin vücudumuzda kanserojen nitrozamin maddelerine dönüşmesi, bunun pankreas ve beyin hücrelerinin bozulmasına neden olarak Alzheimer, diyabet, şişmanlık ve karaciğer yağlanmasına yol açtığı iddia ediliyor. Salam, sosis, sucuk gibi nitrit içeren gıdalarla beraber fazla yağ tüketiminin nitrozaminlerin hastalık yapıcı etkilerini daha da artırdığı söyleniyor.
İNSÜLİN DİRENCİ
3 temel gıdamız var; proteinler, yağlar ve karbonhidratlar. Karbonhidratlar sindirim yoluyla emilip kana geçip karaciğerde glikoza yani şekere dönüşür. Oradan kana salınıp ancak ortamda ‘İnsülin’ denen hormon varsa hücrelere girebilir. Çeşitli nedenlerle metabolizma bozulduğu zaman, hücreler şekerle beraber gelen insülini içeri almazlar. Şekerin içeri alınabilmesi için daha fazla insülinin gerektiği bir durum oluşur; buna ‘insülin direnci’ denir. Pankreas bu durumda kanda şeker yükselmesin ve hücreler enerji için şekeri içlerine alabilsin diye üretimi artırır. Fakat artan insülin üretimi, damar sertliği ve daha birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olur çünkü insülin yağ depolatan bir hormondur. Bu durum ilk yıllarda karbonhidrat fazla tüketildiğinde fazla insülin salgılanımına bağlı yemek sonrası ani şeker düşmelerine neden olur. Bu da açlık hormonunun fazla salgılanmasına yol açarak kişiyi daha çok yemeye sevk eder. Artan kilolarla aslında vücut hücre sayısı da arttığından pankreas bu nüfusa yetecek insülin üretemez hale gelir. Ayrıca erken yaşlanmış olduğundan insülin üretimi azalmaya başlar ve şeker hastalığı yani diyabet ortaya çıkar. Aslında bu noktaya kadar geçen zamanda çoğu kişide damar sertliği çoktan oluşmuştur.
ANILAR İÇİN İNSÜLİNE İHTİYAÇ VAR
Birçok organ gibi şekeri enerjiye çevirmek için kullanıyor fakat ayrıca sinir hücrelerinin birbirleriyle haberleşmesini sağlayan kimyasal maddelerin üretimi için kullanıyor. Yeni anıların kaydedilmesi, eskilerin hatırlanması ve öğrenme için insüline ihtiyaç duyuyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar beyindeki insülinin sadece pankreas kaynaklı olmadığı, bizzat beyin sinir hücrelerinde de üretildiğini gösteriyor.
YENİ BİR DİL ÖĞRENİN
Dr. Sevda Sarıkaya:
Zihnimizi ve bedenimizi ne kadar çok çalıştırırsak ileride Alzheimer hastalığı olma olasılığımızı o kadar azaltırız. Bazen genetik gibi engellenemeyen sebepler olsa bile en azından bu hastalığın ortaya çıkışını geciktiririz. Zihin egzersizleri her bireye göre değişkenlik gösterir. Çünkü herkesin eğitim düzeyi ve zihinsel kapasitesi aynı değildir. Herkes kendisi için en ağır olan zihinsel aktivite için kendini zorlamalı. Sudoku tarzı bulmacalar çözmek, briç oynamak, satranç, bilgisayarda strateji oyunları oynamak gibi aktiviteleri sayabiliriz. Ancak benim en çok sevdiğim ve beynin tüm alanlarını çalıştıran aktivite her zaman için yeni bir dil öğrenmektir. Beyin hücreleri arasındaki bağlantıları da gayet iyi çalıştıran bir zihin egzersizidir bu. Bedensel aktivite olarak en basiti ve en etkilisi yürüyüştür. Ancak her türlü spor aktivitesi bunun için geçerli sayılabilir.
HAYAT TARZINIZI DEĞİŞTİRİN!
Çevre kirliliğinden etkilenmiş ve yapay katkılı gıdalar yerine, doğal ve mümkünse organik gıdayla beslenilmeli.
Mevsiminde taze meyve sebze, zeytinyağı, kuruyemiş tüketimine ağırlık verilmeli, daha az miktarda tam tahıl ürünleri yenmeli, saf şeker yerine bal tercih edilmeli.
Katkılı, işlenmiş et ürünleri yerine, serbest otlayan (yeşillik yiyen) hayvan yağı, eti, tavuk, açık deniz balığı tüketilmeli.
Yüksek ısıda, is ve duman altında pişirme ve kızartma yerine, daha düşük ısıda buğulama, haşlama ve ızgara tercih edilmeli.
Yoğurt, sirke, turşu gibi faydalı bakterilerden zengin gıdalar tüketilmeli.
Tüm bu yediklerinizin miktarı az tutularak düşük kalorili beslenilmeli.
Çelik, cam, porselen kaplar tercih edilmeli.
İdeal kilonun fazlasına çıkmamalı.
Düzenli ve değişken tipte haftada 5 gün 30-60 dakika egzersiz yapılmalı.
Sağlıklı güneşlenme ihmal edilmemeli.
Kan basıncı ve hekim kontrolü olmalı.
Düzenli ve ortalama 7 saat uyumalı. Sosyal strese karşı, dostluklar kurulmalı, hobiler bulmalı.
Depresyon maskeler
- Depresyon Alzheimer’ı maskeler ve ilk belirtisi olabilir. Sık depresyon geçirenlerin Alzheimer’a yakalanma oranı yüksek.
- Bazı sakinleştirici ilaçların alınması Alzheimer gelişme riskini artırabilir (yüksek doz diazem ve türevlerini içeren ilaçlar)
- İdrar kaçırmayı önleyen, prostat büyümesinde verilen bazı ilaçlar ilerletebilir.
- Fazla miktarda anestezi almak Alzheimer’ın açığa çıkmasını kolaylaştırabilir ve var olan hastalığı da hızlandırabilir.
YAKIN TARİHİ Mİ UNUTUYORSUNUZ?
Kişi kendinde henüz başkası fark etmeden, günlük hayatını etkileyecek şekilde unutkanlıklar fark ettiğinde başvurmalıdır. Özellikle ailede Alzheimer hastalığı varsa, bu bulgular daha da ciddiye alınmalıdır. Unutkanlıklar daha çok yakın tarihe ait olduğunda önemsenmelidir. Çok eski zamanları unutuyor olması Alzheimer'den ziyade başka psikiyatrik hastalıkları düşündürebilir. Çevremizden gelen geri bildirimler bizim için birer test niteliğindedir. Örneğin bir arkadaşınıza söz verdiniz ve bunu yapmayı unuttunuz. Arkadaşınızın size bunu hatırlatması, yakın bellekle ilgili ufak da olsa bir sorun olduğunun belirtisidir. Ya da ailenizden “Sana daha önce bunu demiştim ya” cümlesini sık duymanız artık doktora gitmeniz gerektiğiyle ilgili ufak bir uyarı niteliğindedir.
Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com